4) 08.02.2009
8.Şubat.2009 Pazar günü Kasımpaşa'da iki önemli mücadele vardı. Bunlardan ilki Kasımpaşa Stadı'nda Kasımpaşa ile Giresunspor arasında oynandı. Bu maçta gülen taraf Karadeniz temsilcisi Giresunspor oldu.
Bir diğer maç ise Camialtı Stadı’ndaydı. Bu maç saat 17:00'de başladı. Maçın büyük bir bölümünde yağış etkisini gösterdi. O gün kara bulutlar Kasımpaşa semalarından gitmek bilmedi. Bu nedenle dakikalar geçtikçe gün batımıyla birleşen kara bulutlar sahada görüşü engellemeye başlamıştı. İşte tam o sıralarda, sağolsun, halı saha görevlisi ışıkları açtı. Gündüz maçı olmasına rağmen havanın durumuna göre ışıkları yakan görevliye buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz. Keşke yelek de giyseydik ama sağlık olsun.
Gelelim maça... Maç A takımının üstünlüğü ile başladı. Özellikle Mehmet isimli oyuncu sahanın tozunu attırdı. Herkesi bir bir çalımlayan ve pasını da vaeren Mehmet'in bu güzel oyunu arkadaşları Bilal ve Adem tarafından da destek bulunca skor bir anda 9-0 oldu.
İlk yarının sonlarına doğru B takımı farkı indirmeye niyetlendi. Perde, Emirhan'ın attığı 2 gol ile açıldı. Ferhat'ın attığı golle skor 9-3'e geldi. Daha sonra Emirhan'la 2 gol daha bulan B takımı oyuna ağırlığını iyiden iyiye koydu. Samet ve Ayhan'ın seri pasları, Gazi Dayı'nın da hücuma desteği ile takımlar soyunma odasına 9-7 ile gitti.
İkinci yarının başlamasıyla A takımı yeniden kendine geldi ve Adem'in attığı golle skoru 10-7 yaptı. Bu dakikadan sonra B takımında Samet savunmada Ferhat ile yer değişti. B takımı Gazi-Ferhat-Ayhan üçlüsü ile gol aradı. Gazi Dayı Ayhan ve Ferhat'ı bol bol fırçaladı. Özellikle Ferhat'ı bencil olmakla suçladı. Gazi Dayı'nın da hataları yok değildi. İyi paslar attı ama Gazi Dayı'nın, "göbekteyim, göbeğe at" diye pas istediği pozisyonlarda kanatta olması, Ayhan ve Ferhat ikilisinin kararsız kalmasına ve kötü paslar atmasına sebep oldu. Buna karşın Gazi Dayı attığı güzel gollerle takımının ümitlerini sürdürdü.
Hızlı gelişen bir B atağında Ferhat heyecandan olsa gerek topu Gazi Dayı'nın5 metre gerisine attı. Gazi Dayı bu pozisyon sonrası bağırmaktan kendini alamadı. İşte tam bu sıralarda Emirhan kalede panter kesilmişti. A takımının çoğu atağı Emirhan'ın ellerinde son buluyordu. Özellikle Barış savunmada Jens Askou gibiydi. Ama A takımı da boş değildi. Savunma anlayışıyla göz dolduran Oğuzhan ve Nuri rakiplerine göz açtırmadıkları gibi, ileriye kaçırdıkları Hüseyin'i de bol bol pozisyona soktular. Nuri de sık sık ileri çıkarak goller buldu.
Maç kıran kırana sürüyordu. Karşılıklı goller şeklinde süren maç bitime kadar heyecan içinde devam etti. Maçın 60. dakikasında Ayhan skoru 20-19 'a getirdiyse de bu golün hemen ardından bitiş zili çaldı ve A takımı sahadan galip ayrıldı.
Maçtan sonra Gazi Dayı, Ferhat ve Ayhan ikilisine yaptıkları egoistçe davranışlardan ötürü ikazlarda bulundu ve futbolun bir takım oyunu olduğu vurguladı. Gazi dayı'nın sinirini rakip takımdan Adem soyunma odasına gelerek zar zor yatıştırdı.
Stad çıkışında güzel görüntüler vardı. Eski dostlar tekrar bir araya gelmiş ve maç hakkında muhabbet ediyorlardı. Maç yapan oyuncuların hemen hepsi tekrar maç yapmak istediklerini belirterek staddan ayrıldı.
Bir diğer maç ise Camialtı Stadı’ndaydı. Bu maç saat 17:00'de başladı. Maçın büyük bir bölümünde yağış etkisini gösterdi. O gün kara bulutlar Kasımpaşa semalarından gitmek bilmedi. Bu nedenle dakikalar geçtikçe gün batımıyla birleşen kara bulutlar sahada görüşü engellemeye başlamıştı. İşte tam o sıralarda, sağolsun, halı saha görevlisi ışıkları açtı. Gündüz maçı olmasına rağmen havanın durumuna göre ışıkları yakan görevliye buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz. Keşke yelek de giyseydik ama sağlık olsun.
Gelelim maça... Maç A takımının üstünlüğü ile başladı. Özellikle Mehmet isimli oyuncu sahanın tozunu attırdı. Herkesi bir bir çalımlayan ve pasını da vaeren Mehmet'in bu güzel oyunu arkadaşları Bilal ve Adem tarafından da destek bulunca skor bir anda 9-0 oldu.
İlk yarının sonlarına doğru B takımı farkı indirmeye niyetlendi. Perde, Emirhan'ın attığı 2 gol ile açıldı. Ferhat'ın attığı golle skor 9-3'e geldi. Daha sonra Emirhan'la 2 gol daha bulan B takımı oyuna ağırlığını iyiden iyiye koydu. Samet ve Ayhan'ın seri pasları, Gazi Dayı'nın da hücuma desteği ile takımlar soyunma odasına 9-7 ile gitti.
İkinci yarının başlamasıyla A takımı yeniden kendine geldi ve Adem'in attığı golle skoru 10-7 yaptı. Bu dakikadan sonra B takımında Samet savunmada Ferhat ile yer değişti. B takımı Gazi-Ferhat-Ayhan üçlüsü ile gol aradı. Gazi Dayı Ayhan ve Ferhat'ı bol bol fırçaladı. Özellikle Ferhat'ı bencil olmakla suçladı. Gazi Dayı'nın da hataları yok değildi. İyi paslar attı ama Gazi Dayı'nın, "göbekteyim, göbeğe at" diye pas istediği pozisyonlarda kanatta olması, Ayhan ve Ferhat ikilisinin kararsız kalmasına ve kötü paslar atmasına sebep oldu. Buna karşın Gazi Dayı attığı güzel gollerle takımının ümitlerini sürdürdü.
Hızlı gelişen bir B atağında Ferhat heyecandan olsa gerek topu Gazi Dayı'nın
Maç kıran kırana sürüyordu. Karşılıklı goller şeklinde süren maç bitime kadar heyecan içinde devam etti. Maçın 60. dakikasında Ayhan skoru 20-19 'a getirdiyse de bu golün hemen ardından bitiş zili çaldı ve A takımı sahadan galip ayrıldı.
Maçtan sonra Gazi Dayı, Ferhat ve Ayhan ikilisine yaptıkları egoistçe davranışlardan ötürü ikazlarda bulundu ve futbolun bir takım oyunu olduğu vurguladı. Gazi dayı'nın sinirini rakip takımdan Adem soyunma odasına gelerek zar zor yatıştırdı.
Stad çıkışında güzel görüntüler vardı. Eski dostlar tekrar bir araya gelmiş ve maç hakkında muhabbet ediyorlardı. Maç yapan oyuncuların hemen hepsi tekrar maç yapmak istediklerini belirterek staddan ayrıldı.
A Takımı: Oğuzhan-Hüseyin-Adem-Bilal-Mehmet-Nuri-Fırat
B Takımı: Gazi-Emirhan-Ferhat-Ayhan-Samet-Barış-Esat
5) 28.03.2009
Saha: Camialtı 2. Saha
A Takımı: Adem-Mevlüt-Barış-Gökhan-Oğuzhan-Yasin
B Takımı: Ferhat-Hüseyin-Fırat-Nuri-Serhat-Uğur
Sonuç: 15-13, A takımı üstünlüğü ile bitti.
6) 05.04.2009
Saha: Camialtı 2. Saha
A Takımı: Adem-Mevlüt-Barış-Gökhan-Oğuzhan-Yasin
B Takımı: Ferhat-Hüseyin-Fırat-Nuri-Mehmet-Uğur
Sonuç: Normal süresi 13-13 berabere biten maç uzadı. Uzatmalar da 14-14 berabere bitince seri penaltı atışlarına geçildi. Penaltılarda B takımından Uğur kaleye geçti ve kalesinde devleşerek B takmına galibiyeti getirdi. Penaltılar 4-1 B takımı üstünlüğü ile sonuçlandı.
7) 04.07.2009
*LİTVANYA'DA CAMİAMIZI TEMSİL EDEN FERHAT GÜLEBAŞ DA AYNI TARİHTE BİR SALON FUTBOLU MAÇI OYNAMIŞ VE GALİP GELİP MADALYA KAZANMIŞTIR:
LİTVANYA'DA CAMİAMIZ ADINA BÜYÜK ONUR!
Tarih: 5.Aralık.2009
Maçı Hüseyin Güven'in yorumu ile veriyoruz:
Karşılaşma başlarken 2 takımdan 1er kişi Ayhan ve Mehmet Gny eksikti. Maç başladığında Ayhan gelmişti ve Karadeniz fırtınası ve Devler 1 kişi eksikti. Mehmet 20. dakika civarında oyuna girdiğinde Ksmpşlı Emrhan ve Devler 7-1 i yakalamıştı bile. Ama bu 7 golün 3 ünde Karadeniz fırtns ve devler oyuncularının gerçekten görülmeye değer imzaları vardı.
Mehmet'in girmesiyle oyunda denge kurulsa da Ksmpşlı Emrhan ve Devler skor üstünlüğünü maç boyunca elinde tutmayı başardı. Hücumda tam etkinliği bir türlü sağlayamayan Karadeniz fırtınası ve Devler, maçın devamında da rakibe goller ikram etmeyi sürdürdü. Öyle ki bu goller Hüseyin'in maç içindeki deyişiyle "futbolda yenilecek ne kadar saçma ve komik gol varsa yedik, bu bir skandal!" şeklinde ifade edilirdi. Futbolseverlerin şanssızlığı olsa gerek maç videoya alınamadı ve alınsaydı eminiz youtube'da rekor kıracak bu gollerin klibi yapılırdı.
Ayrıca hakem olmayışından kaynaklanan özellikle maçın 2. kısmındaki ilginç pozisyon ve faul kararları maça damgasını vururken, bu kararlar oyunun tartışmalarla sürekli bölünmesine yol açtı. Netice itibariyle Ksmpşlı Emrhn ve Devler karşılaşmayı 4 farkla kazandı (skoru emirhana sor). Maçla ilgili akıllarda kalan noktalar aradaki kadro farkı, oyunun başında eksiklikten oluşan skor farkı, oyunun ilginç kararlarla durdurulması ve tabi ki Ksmpşlı Emirhan ve Devler'in gollerinin en az 5inin (akılda kaldığı kadarıyla en az 5) adeta Karadeniz fırtınası ve Devler oyuncuları tarafından kaydedilmesiydi.
Özellikle benim görüşüm, HFK tarihinde oynadığım en saçma, en kötü maçtı. Sevindirici olan maç sonu oyuncuların sahada birbirlerini tebrik etmesiydi.
2009 YIL SONU
5) 28.03.2009
Saha: Camialtı 2. Saha
A Takımı: Adem-Mevlüt-Barış-Gökhan-Oğuzhan-Yasin
B Takımı: Ferhat-Hüseyin-Fırat-Nuri-Serhat-Uğur
Sonuç: 15-13, A takımı üstünlüğü ile bitti.
6) 05.04.2009
Saha: Camialtı 2. Saha
A Takımı: Adem-Mevlüt-Barış-Gökhan-Oğuzhan-Yasin
B Takımı: Ferhat-Hüseyin-Fırat-Nuri-Mehmet-Uğur
Sonuç: Normal süresi 13-13 berabere biten maç uzadı. Uzatmalar da 14-14 berabere bitince seri penaltı atışlarına geçildi. Penaltılarda B takımından Uğur kaleye geçti ve kalesinde devleşerek B takmına galibiyeti getirdi. Penaltılar 4-1 B takımı üstünlüğü ile sonuçlandı.
7) 04.07.2009
Saha: camialtı büyük
saat: 17:00
skor: 18-9
yılın en sıcak günlerini yaşadığımız şu günlerde kasımpaşa halı fk camiası yeniden bir araya geldi.
Maçın ilk yarısı 1-1 tamamlansa da ikinci yarıda goller ard arda geldi. Bundaki sebep kuşkusuz yorgunluk ve sıcaktı.
Maçtan bazı notlar:
bu maçta ilk defa aramıza katılan dursun oynadığı futbolla maçın adamı oldu. Ayhan doğan ise her zamanki gibi yoğun pres uyguladı. Mehmet sahada diri gözükse de sonlara doğru şişti. Nuri attığı isabetli paslarla, ferhat ise gelişine çektiği sert şutlarla maça damgasını vurdu.
Emirhan yine güçlü fiziği sayesinde sahada ayakta kalanlardandı. Ahmet savunmada güven verdi fakat ansızın ileri çıkması bol bol gol yemelerine neden oldu.
Adem,barış,hüseyin,oğuzhan gibi isimler yine benzer performanslar sergilediler.
Maçın kader anı ise skor 9-8 iken fırat'ın ceza alanına girmesi ve boş durumdaki ferhat'a pas atmaması olarak yorumlandı.
Bu pozisyondan sonra gelişen kontrada fırat'ın takımı gol yedi ve dağıldı.
Maç sonunda oyuncular gece maçı talebinde bulunurken, komite de bu görüşe sıcak baktı.
saat: 17:00
skor: 18-9
yılın en sıcak günlerini yaşadığımız şu günlerde kasımpaşa halı fk camiası yeniden bir araya geldi.
Maçın ilk yarısı 1-1 tamamlansa da ikinci yarıda goller ard arda geldi. Bundaki sebep kuşkusuz yorgunluk ve sıcaktı.
Maçtan bazı notlar:
bu maçta ilk defa aramıza katılan dursun oynadığı futbolla maçın adamı oldu. Ayhan doğan ise her zamanki gibi yoğun pres uyguladı. Mehmet sahada diri gözükse de sonlara doğru şişti. Nuri attığı isabetli paslarla, ferhat ise gelişine çektiği sert şutlarla maça damgasını vurdu.
Emirhan yine güçlü fiziği sayesinde sahada ayakta kalanlardandı. Ahmet savunmada güven verdi fakat ansızın ileri çıkması bol bol gol yemelerine neden oldu.
Adem,barış,hüseyin,oğuzhan gibi isimler yine benzer performanslar sergilediler.
Maçın kader anı ise skor 9-8 iken fırat'ın ceza alanına girmesi ve boş durumdaki ferhat'a pas atmaması olarak yorumlandı.
Bu pozisyondan sonra gelişen kontrada fırat'ın takımı gol yedi ve dağıldı.
Maç sonunda oyuncular gece maçı talebinde bulunurken, komite de bu görüşe sıcak baktı.
*LİTVANYA'DA CAMİAMIZI TEMSİL EDEN FERHAT GÜLEBAŞ DA AYNI TARİHTE BİR SALON FUTBOLU MAÇI OYNAMIŞ VE GALİP GELİP MADALYA KAZANMIŞTIR:
LİTVANYA'DA CAMİAMIZ ADINA BÜYÜK ONUR!
TARİH: 22.11.2009 - PAZAR
AVRUPA'DAKİ LEJYONERİMİZ FERHAT GÜLEBAŞ, VİLNİUS PEDAGOGINO UNIVERSITETAT SPORTO SALE'DE ULUSLARARASI SALON FUTBOLU MÜSABAKASINDA GÖREV ALDI. MAÇI 10-7 KAZANAN ULUSLARARASI KARMA, LİTVANLARA FUTBOL DERSİ VERDİ.
AVRUPA'DAKİ LEJYONERİMİZ FERHAT GÜLEBAŞ, VİLNİUS PEDAGOGINO UNIVERSITETAT SPORTO SALE'DE ULUSLARARASI SALON FUTBOLU MÜSABAKASINDA GÖREV ALDI. MAÇI 10-7 KAZANAN ULUSLARARASI KARMA, LİTVANLARA FUTBOL DERSİ VERDİ.
MAÇIN 2. DEVRESİNDE TEMSİLCİMİZ FERHAT KALECİYİ ÇALIMLAYARAK ALMAN TAKIM ARKADAŞI FILIP ROZEBAIGER'E PAS VERDİ VE BİR GOL HEDİYE ETTİ. MAÇIN DİĞER BÖLÜMLERİNDE YAPTIĞI ŞIK ÇALIMLARLA TRİBÜNLERDEN ALKIŞ ALAN GÜLEBAŞ, ATTIĞI ÇALIMLARDAN SONRA SIK SIK FAULE MARUZ KALDI. ULUSLARARASI KARMADA SAHANIN ETKİLİ İSMLERİNDEN POLONYALI BOLTEK İSE TAKIMINA ADETA HAYAT VERDİ.
BAŞKANIMIZ ÇALIM ATARKEN:
BAŞKANIMIZ ÇALIM ATARKEN:
BAŞKANIMIZ FERHAT GÜLEBAŞ 'IN DA YER ALDIĞI ULULARARASI KARMA 2 POLONYALI, 2 TÜRK, 1 ALMAN, 1 SLOVAK VE 1 LİTVANYALI'DAN MEYDANA GELDİ.
FERHAT GÜLEBAŞ, MAÇ BOYU TOPA HAKİM OLAN İSİMLERDENDİ:
FERHAT GÜLEBAŞ, MAÇ BOYU TOPA HAKİM OLAN İSİMLERDENDİ:
10) 05.12.2009
Tarih: 5.Aralık.2009
Maçı Hüseyin Güven'in yorumu ile veriyoruz:
Karşılaşma başlarken 2 takımdan 1er kişi Ayhan ve Mehmet Gny eksikti. Maç başladığında Ayhan gelmişti ve Karadeniz fırtınası ve Devler 1 kişi eksikti. Mehmet 20. dakika civarında oyuna girdiğinde Ksmpşlı Emrhan ve Devler 7-1 i yakalamıştı bile. Ama bu 7 golün 3 ünde Karadeniz fırtns ve devler oyuncularının gerçekten görülmeye değer imzaları vardı.
Mehmet'in girmesiyle oyunda denge kurulsa da Ksmpşlı Emrhan ve Devler skor üstünlüğünü maç boyunca elinde tutmayı başardı. Hücumda tam etkinliği bir türlü sağlayamayan Karadeniz fırtınası ve Devler, maçın devamında da rakibe goller ikram etmeyi sürdürdü. Öyle ki bu goller Hüseyin'in maç içindeki deyişiyle "futbolda yenilecek ne kadar saçma ve komik gol varsa yedik, bu bir skandal!" şeklinde ifade edilirdi. Futbolseverlerin şanssızlığı olsa gerek maç videoya alınamadı ve alınsaydı eminiz youtube'da rekor kıracak bu gollerin klibi yapılırdı.
Ayrıca hakem olmayışından kaynaklanan özellikle maçın 2. kısmındaki ilginç pozisyon ve faul kararları maça damgasını vururken, bu kararlar oyunun tartışmalarla sürekli bölünmesine yol açtı. Netice itibariyle Ksmpşlı Emrhn ve Devler karşılaşmayı 4 farkla kazandı (skoru emirhana sor). Maçla ilgili akıllarda kalan noktalar aradaki kadro farkı, oyunun başında eksiklikten oluşan skor farkı, oyunun ilginç kararlarla durdurulması ve tabi ki Ksmpşlı Emirhan ve Devler'in gollerinin en az 5inin (akılda kaldığı kadarıyla en az 5) adeta Karadeniz fırtınası ve Devler oyuncuları tarafından kaydedilmesiydi.
Özellikle benim görüşüm, HFK tarihinde oynadığım en saçma, en kötü maçtı. Sevindirici olan maç sonu oyuncuların sahada birbirlerini tebrik etmesiydi.
((Ya başkan görsen ağlardın valla! İlk gol Fırat kalede üstüne gelen topu eline alırken sektirip bacak arasından kaçırdı. 1 gol Nuri kendi kalesine attı. 1 golde topu ben kendi ağlarımıza gönderdim ki kalecinin bacak arasından. 1 gol var ki evlere şenlik, alakasız zayıf bir şutta bizim 3 adam topa karambol yapıp resmen ite kaka topu içeri soktu. 1 golde bizim kalede Oğuzhan öndeydi adamlar göstere göstere aşırttı.))
Ferhat Gülebaş'ın Yorumu: Camiamızda şanssız bir günü geride bıraktığımız anlaşılıyor. Keza bugün Barış Başdaş kardeşimiz de Kasımpaşa SK'de kendi filelerini havalandırarak takımımızın 3 puandan olmasına sebep oldu. Bence 2-2'lik Sivas maçı oyuncularımızın psikolojisini etkilemiş. Bir dahaki sefere daha iyi olacağını umuyor, nice sağlıklı günler diliyorum.
KASIMPAŞALI EMİRHAN
Emirhan: bugün sadece hücum hattındaydı. rakip oyunculara zor anlar yaşattı. o kadar etkiliydi hücum bölgesinde, kendi arkadaşları bile isyan etti ki her atağa müdahalesi vardı. ikili mücadelelerde rakibi yıprattı (yıpratmak hafif kaçar, dağıttı). maç öncesi iddialıydı ve bu sefer haklı çıktı.
Gazi dayı: oyunun çoğunluğunda savunmadaydı. tüm rakip atakları karşılaması bir yana, attığı uzun toplarla hücumlar başlattı. rakip atakları sürekli ilginç kararlarla kesti. ve bizi yine şaşırtmadı ki takım arkadaşlarına maç boyunca talimatlar verdi, zmn zmn kızdı.
Ayhan: yine çok koştu, yine çok yoruldu. maça son anda yetişti, maç içinde ceketini kaleye astı ve çalan telefonuna bile koştu. oyuna damgasını ise yaptığı faullerle vurdu, öyle ki bir ara üst üste 5 faul yaptı. her zamanki performansından ödün vermedi.
Murat: bu çocuk her gün daha iyisini yapıyor. rakibin korkulu rüyasıydı. topu ayağına her alışında güzel işler yaptı. onun için tek sorun partneri emirhan'dı. takımının hücum yükünü başarıyla kaldırdı.
Mehmet Döğüş: takımın en çok koşan ismiydi. bu kez hücumun yanı sıra defansta da görev yaptı. ikili mücadelelerde genelde başarılıydı. yine de bi ara Gazi dayıdan fırça yemekten kurtulamadı: "önemli olan çok koşmak değil, defansa koşmak!"
Sinan Ekiz: ilk kez giydiği HFK forması altında hiç sırıtmadı. sahalardan uzun süre uzak kalmasına rağmen çok fazla kondüsyon sorunu yaşamadı. sahada hiç yılmadı ve belki de takımın en çok ikili mücadeleye giren ismiydi.
Emre: takım kaptanı Emirhan yaşı dolayısıyla onu kaleye mahkum etti. kalede elinden geleni yaptı. rakibin uzaktan sert şutlarında çaresizdi. yine de rakibin yediği gollere bakınca başarılı olduğunu söyleyebiliriz. ama şu bir gerçek ki bu çocuk kalede harcanmamalı.
KARADENİZ FIRTINASI
nuri: her ne kadar maçın önemini kavrasa da tam anlamıyla istenileni veremedi. genelde hücumda göründü. takım arkadaşları gibi kaptan da kötüydü. sonlarda maçı bırakarak adeta "biz nerde hata yaptık?" sorusunun cevaplarını aradı. gerçek nuri bugün sahada değildi.
mehmet güney: bugün tek hatası geç kalmasıydı. onun olmadığı dakikalarda takımı eksikti ve goller yedi. oyuna girdi ve kendisini hemen gösterdi. dursun'la anlaştı, güzel goller attı. hücumda etkiliydi. bu adamın düzeltmesi gereken tek şey, gerektiğinde şut yerine pası tercih etmek.
oğuzhan: maça kanatlarda başladı. kaleye geçmesi skandal golleri önleyemedi. o kalede bir uğursuzluk olmalıydı ki o bile çare olamadı, ilginç goller yedi. oyunda olduğu bölümlerde ileride ve geride arkadaşlarına yardımcı oldu. geçen maçın aksine daha diri ve çalışkandı.
fırat: o bir gün camialtı panteri ünvanını alacağı düşünülen genç yetenekti. ama bugün kalede değil panter kedi bile olamayan bir genç vardı. onu ilk kez izleyenler şaşkın, diğer abileri ise şoktaydı. oyunda olduğu bölümlerde ise koştu, çabaladı, ileri gitti, geri geldi. oyunda tek sorunu emirhan'la girdiği ikili mücadelelerdi. neticede kale mi uğursuzdu bilinmez ama kaleci fırat, ksmpşalı abisi tolga'yı örnek almamalı.
serkan: her geçen gün iyiye giden bir kondüsyona sahip. ama defanstayken arkadaşları ile uyum sağlayamadı. takımda çare olarak kaleye geçirildi ve bugün kaleye geçenler içinde en şanslı olanıydı. oyunda ise isabetsiz şutları söz konusuydu. geliştirmesi gereken en önemli şey oyun içindeki futbol bilgisi, bunu da maç eksiğini gidererek yapabilir.
dursun ali: takımına hücumda katkı yaptı. pas aldı verdi, topla koşular yaptı, güzel çalımlar attı. en önemli özelliği olan şut becerisini bu maçta gösterdi. hücum adına ne varsa yaptı. defansına yardımcı olmadı. geçen maça oranla sahada çokça ikili mücadeleler vardı, ali de bu mücadelelerden asla kaçmadı.
hüseyin: yine defanstaydı. ancak bugün bekleneni veremedi. oynadığı oyun vasattı. hücuma destek olduğu anlarda dursun ile sıkça paslaştılar ki hüseyin en çok pası düşünen adamdı. geriden oyun kuramamasının, etkili şutlar atamamasının, ikili mücadelelerde zorlanmasının ve istediklerini sahaya yansıtamamasının en büyük sebebi şüphesiz sağ bacağındaki sakatlığıydı.
Ferhat Gülebaş'ın Yorumu: Camiamızda şanssız bir günü geride bıraktığımız anlaşılıyor. Keza bugün Barış Başdaş kardeşimiz de Kasımpaşa SK'de kendi filelerini havalandırarak takımımızın 3 puandan olmasına sebep oldu. Bence 2-2'lik Sivas maçı oyuncularımızın psikolojisini etkilemiş. Bir dahaki sefere daha iyi olacağını umuyor, nice sağlıklı günler diliyorum.
KASIMPAŞALI EMİRHAN
Emirhan: bugün sadece hücum hattındaydı. rakip oyunculara zor anlar yaşattı. o kadar etkiliydi hücum bölgesinde, kendi arkadaşları bile isyan etti ki her atağa müdahalesi vardı. ikili mücadelelerde rakibi yıprattı (yıpratmak hafif kaçar, dağıttı). maç öncesi iddialıydı ve bu sefer haklı çıktı.
Gazi dayı: oyunun çoğunluğunda savunmadaydı. tüm rakip atakları karşılaması bir yana, attığı uzun toplarla hücumlar başlattı. rakip atakları sürekli ilginç kararlarla kesti. ve bizi yine şaşırtmadı ki takım arkadaşlarına maç boyunca talimatlar verdi, zmn zmn kızdı.
Ayhan: yine çok koştu, yine çok yoruldu. maça son anda yetişti, maç içinde ceketini kaleye astı ve çalan telefonuna bile koştu. oyuna damgasını ise yaptığı faullerle vurdu, öyle ki bir ara üst üste 5 faul yaptı. her zamanki performansından ödün vermedi.
Murat: bu çocuk her gün daha iyisini yapıyor. rakibin korkulu rüyasıydı. topu ayağına her alışında güzel işler yaptı. onun için tek sorun partneri emirhan'dı. takımının hücum yükünü başarıyla kaldırdı.
Mehmet Döğüş: takımın en çok koşan ismiydi. bu kez hücumun yanı sıra defansta da görev yaptı. ikili mücadelelerde genelde başarılıydı. yine de bi ara Gazi dayıdan fırça yemekten kurtulamadı: "önemli olan çok koşmak değil, defansa koşmak!"
Sinan Ekiz: ilk kez giydiği HFK forması altında hiç sırıtmadı. sahalardan uzun süre uzak kalmasına rağmen çok fazla kondüsyon sorunu yaşamadı. sahada hiç yılmadı ve belki de takımın en çok ikili mücadeleye giren ismiydi.
Emre: takım kaptanı Emirhan yaşı dolayısıyla onu kaleye mahkum etti. kalede elinden geleni yaptı. rakibin uzaktan sert şutlarında çaresizdi. yine de rakibin yediği gollere bakınca başarılı olduğunu söyleyebiliriz. ama şu bir gerçek ki bu çocuk kalede harcanmamalı.
KARADENİZ FIRTINASI
nuri: her ne kadar maçın önemini kavrasa da tam anlamıyla istenileni veremedi. genelde hücumda göründü. takım arkadaşları gibi kaptan da kötüydü. sonlarda maçı bırakarak adeta "biz nerde hata yaptık?" sorusunun cevaplarını aradı. gerçek nuri bugün sahada değildi.
mehmet güney: bugün tek hatası geç kalmasıydı. onun olmadığı dakikalarda takımı eksikti ve goller yedi. oyuna girdi ve kendisini hemen gösterdi. dursun'la anlaştı, güzel goller attı. hücumda etkiliydi. bu adamın düzeltmesi gereken tek şey, gerektiğinde şut yerine pası tercih etmek.
oğuzhan: maça kanatlarda başladı. kaleye geçmesi skandal golleri önleyemedi. o kalede bir uğursuzluk olmalıydı ki o bile çare olamadı, ilginç goller yedi. oyunda olduğu bölümlerde ileride ve geride arkadaşlarına yardımcı oldu. geçen maçın aksine daha diri ve çalışkandı.
fırat: o bir gün camialtı panteri ünvanını alacağı düşünülen genç yetenekti. ama bugün kalede değil panter kedi bile olamayan bir genç vardı. onu ilk kez izleyenler şaşkın, diğer abileri ise şoktaydı. oyunda olduğu bölümlerde ise koştu, çabaladı, ileri gitti, geri geldi. oyunda tek sorunu emirhan'la girdiği ikili mücadelelerdi. neticede kale mi uğursuzdu bilinmez ama kaleci fırat, ksmpşalı abisi tolga'yı örnek almamalı.
serkan: her geçen gün iyiye giden bir kondüsyona sahip. ama defanstayken arkadaşları ile uyum sağlayamadı. takımda çare olarak kaleye geçirildi ve bugün kaleye geçenler içinde en şanslı olanıydı. oyunda ise isabetsiz şutları söz konusuydu. geliştirmesi gereken en önemli şey oyun içindeki futbol bilgisi, bunu da maç eksiğini gidererek yapabilir.
dursun ali: takımına hücumda katkı yaptı. pas aldı verdi, topla koşular yaptı, güzel çalımlar attı. en önemli özelliği olan şut becerisini bu maçta gösterdi. hücum adına ne varsa yaptı. defansına yardımcı olmadı. geçen maça oranla sahada çokça ikili mücadeleler vardı, ali de bu mücadelelerden asla kaçmadı.
hüseyin: yine defanstaydı. ancak bugün bekleneni veremedi. oynadığı oyun vasattı. hücuma destek olduğu anlarda dursun ile sıkça paslaştılar ki hüseyin en çok pası düşünen adamdı. geriden oyun kuramamasının, etkili şutlar atamamasının, ikili mücadelelerde zorlanmasının ve istediklerini sahaya yansıtamamasının en büyük sebebi şüphesiz sağ bacağındaki sakatlığıydı.
2009 YIL SONU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder